Anlatıldığına göre, kendisini ibadete vermiş kadınlardan Bâhiye isimli birisi, ölmek üzere olduğunu hissedince şöyle dua etmişti: – Ey hayatımda ve ölümümde ihtiyacımın kaynağı ve güvencimin dayanağı olan Yüce Rabbim! Ölüm sırasında beni yardımsız bırakma; kabrimde korku ve yalnızlığa terketme! Kadıncağız ölünce, onun bir oğlu her cuma gecesi ve günü onun kabrine gelir, yanında biraz Kur’an okur, onun için dua eder ve bağışlanma diler; diğer kabir ehli için de aynı şeyi yapardı. Bu oğul şunları söylemiştir: – Rüyamda annemi gördüm, ona selam verip dedim ki: “Anneciğim nasılsın, halin nicedir?” Annem şöyle dedi: “Ey oğlum, şüphesiz ölümün şiddetli üzüntüsü vardır. Fakat ben, Allah’a hamdolsun ki, kıyamet gününe kadar içinde güzel kokuları olan döşenmiş bir berzahta (kabir âleminde)yim. İpekli ve atlaslı yastıklar içindeyim.” Ben dedim ki: “Bir ihtiyacın var mı anne?” O şunları söyledi: “Evet oğulcağızım. Bizler için sürdürdüğün ziyaretleri, kıraat ve duaları terketme. Çünkü ben, e...
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."