İnsan, yerine ve zamanına göre konuşmasını ve susmasını bilmeli, konuşmasında da susmasında da aşırılıklardan kaçınmalıdır. Ecdadımız, “Çok söz yalansız, çok para da haramsız olmaz.” demiştir. Ayrıca, “Bilirsen güzel kelâm söyle ibret alsınlar, bilmezsen sükût eyle adam sansınlar.” ve “Allah, insanoğluna bir ağız, iki kulak vermiştir. Bunun manası: ‘Bir konuş iki dinle’ demektir.” gibi sözlerle bizlere yol göstermişlerdir. Konuşmak, insanın başkalarına meramını anlatabilme özelliğidir. Cenab-ı Hak bu müstesna özelliği eşref-i mahlukat olan insanoğluna bahşetmiştir. Ademoğlunu diğer yaratılmışlardan ayıran ve ona ayrı bir değer kazandıran konuşma yeteneği, çok üstün bir meziyettir. Onun için her insan konuşma usul ve üslubunu yerli yerince kullanmalıdır. Konuşma, insanın kişiliğini, seviyesini ve seciyesini (kişiliğini, karakterini) sergiler. Zaruret miktarı kadar konuşmalı, şayet konuşmayı gerektiren bir durum yoksa sükût etmeli, susmalıdır. Dile hakim olmak d...
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."