Alaaddin Attar (k.s) anlatıyor: Şâh-ı Nakşibend hazreteleri beni kabul edince, kendilerini o kadar sevdim ki, sohbetlerinden ayrılamayacak hâle geldim. Bu halde iken, bir gün bana dönüp; "Sen mi beni sevdin, ben mi seni sevdim?" buyurdu. "İkrâm sâhibi zâtınız, âciz hizmetçisine iltifât etmelisiniz, hizmetçinizde sizi sevmelidir" diyerek cevap verdim. Bunun üzerine: "Bir müddet bekle, işi anlarsın" buyurdu. Bir müddet sonra, kalbimde, onlara karşı muhabbetten eser kalmadı. O zaman; "Gördün mü; sevgi bizden midir, senden midir?" buyurdu. Beyt: "Eğer mâ'şûktan olmazsa muhabbet âşıka, Âşığın uğraşması mâ'şûka kavuşturamaz aslâ"
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."