Etrafımızdaki bütün insanları bizden memnun etmek bu dünyadaki en zor işlerdendir. Bu imkansız olduğu gibi, gereksizdir de. İnsan fıtratını tanımalı ve insanlık tarihini iyi bilmedir. Bu dünyadaki insanların birçoğu, kendisini yoktan yaratan, sonsuz rahmetiyle yaşatan, rızıklandıran, göğü ve yeri hizmetine sunan Rabbi’nden bile razı değildir; O’nu tanımaz, inkar eder, Zatına ortak koşar, hakkında olmadık şeyler söyler. Bu insanların çoğu, kendilerini cennete götürmek için can atan peygamberlerle savaşmıştır. Hepimize rahmet olan Allah dostlarının da her devirde münkiri olmuştur. Demek ki asıl olan halka göre davranmak değil, Hakk’a bakarak hak üzere yaşamaktır. Halk, hayatın bir gerçeğidir, fakat hayatımızın sahibi değildir. Pek çok kimse, halkı ölçü alır; “Halk ne der, insanlar hakkımda ne düşünür; ben onların karşısına nasıl çıkarım!” diye hayatını halka göre düzenlemeye, insanların beğenisine göre giyinip kuşanmaya, süslenmeye, eğlenmeye, davranmaya çalışır. Bu arada hi...
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."