Cenab-ı Mevlâ’nın insana bahşettiği en büyük nimetlerden biri de akıldır. Akıl sayesinde varlıklar ve olaylar arasında alaka kurabilir, tecrübe ettiğimiz şeylerden bir neticeye varabiliriz. Diğer bütün nimetler gibi akıl cevheri de boşuna verilmemiştir. Aklımız sayesinde iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı bilir, cüz’î irademizi iyi ve doğrudan yana kullanırız. Yine akıl sayesinde hatalarımızdan dönme, doğruyu bulma ve hayırlı istikamete yönelme imkanı buluruz. İnsanoğlunun evvel emirde aklını kullanması gereken husus, Allah Tealâ’yı bulmak ve O’nun bildirdiklerine tabi olmaktır. Müberrâ kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, akıl sahipleri için şüphesiz deliller vardır.” (Âl-i İmran, 190) Yer ve göklerde görülen ve görülmeyen, canlı cansız her varlığın var oluşunda ve hareketinde, Alemlerin Rabbi’nin sayısız tecellisi ve hikmeti vardır. Bütün varlıklar O’nun birliğine, yüceliğine ve sons...
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."