On bir ayın sultanı mübarek Ramazan-ı Şerif’e tekrar kavuştuk, elhamdülillah. Cenab-ı Mevlâ müberra kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Ramazan ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile bâtılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” (Bakara, 185) İbn Acibe hazretleri bu ayet-i kerimeyi tefsir ederken şöyle diyor: “Ramazan, kelime olarak ‘yakmak’ manasındadır. Bu aya Ramazan denmesi, o ayda tutulan oruç esnasında çekilen açlık ve susuzluğun hararetinden kalbin yanması sebebiyledir. Ramazan denmesinin bir diğer sebebi de, o ayda günahların yanıp temizlenmesidir.” (Bahrü’l-Medîd) Yukarıdaki ayet-i kerimenin devamınd...
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."