“İman iki kısımdan müteşekkil bir bütündür; onun bir yarısını sabır, diğer yarısını da şükür oluşturur.” (Şuabü’l-İman, 123/7; Feyzu’l-Kadîr, 188/3) Şükre mani olan şey hamlık açgözlülüktür. Şükür, nimetleri avlayıp bağlamaktır. Şükretmeye başladığın vakit, ihsanın, iyiliğin artmasına hazır hale gelirsin. Hak Tealâ Hazretleri bir kulunu sevince, ona bela verir. Eğer sabrederse derecesini yüceltir ve eğer şükreylerse onu şeçkin kılar. Kimileri Allah’ın lütfuna , kimileri de kahrına şükreder. Onların her ikisi de hayırlıdır. Şükür öyle bir bağlılıktır ki, kahrı lütufa dönüştürür. Akıllı ve olgun kişi, huzur için de, bela için de Allah’a şükreden kimsedir. Muradı cehennem bile olsa, bu kişi Hakk’ın seçtiği kimsedir. Şükür maksuda ulaşmayı kolaylaştırır. Zira dille şikayet, kalple şikayet etmeyi doğurur. Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurmuştur: Yani “Cefa verenin, zulmedenin yüzüne karşı gülüşüm, onu öldürmektir.” Burada gülmekten kasdedilen , şikayet edilecek yerde şükr...
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."