"Zamanın, şartların, zorlukların bir önemi yok; onu bunu suçlamak da anlamsız. Çünkü mümin her şart ve durumda mümindir. Hep imanının gereğini yapar; gözünü, kulağını, dilini haramdan korur...." İslâm’ın bütün emir ve yasakları, iki dünyada mutluluğun kazanılması içindir. Bu emir ve yasakların sahibi Allah’tır. Bunları bizleri düşünerek, bizim iyiliğimizi murad ederek koymuştur. Bu nedenle Allah’a isyan ederek, emirlerini çiğneyerek mutlu olmak mümkün değildir. Bunlardan bir kısmını yerine getirip bir kısmını da ihmal edemeyiz. Çünkü İslâm, akaidiyle, ibadetiyle ve ahlâkıyla bir bütündür. Nasıl ki namaz, oruç ve diğer ibadetler dinin bir parçasıysa, ahlâkî emirler de bir parçasıdır. Gıybet etmemek, yalan konuşmamak, helalinden rızık kazanmak gibi emir ve yasakların namaz emrinden hiç farkı yoktur. Sonuçta bunu isteyen Rabbimizdir ve Peygamber Efendimiz s.a.v. vasıtasıyla bizlere bildirmiştir. Bu yüzden namaz kılarak ama aynı zamanda gıybet, yalan, hilekârlık yaparak i...
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."