Mübarek ve faziletli bir ayın, Kur’an ve oruç ayının saadet gölgesi üzerimize düşmüş bulunmaktadır. Bu ay, yüce Allah’ımızın insanlığa armağan ettiği şerefli kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’i indirdiği aydır. O Kur’ân-ı Kerîm ki insanlığa şifa ve rahmet, medeniyetlere rehberdir. Zaman ve mekâna örnektir. O Kur’ân-ı Kerîm ki müslümanların hayat nurudur. Gören gözü, işiten kulağı ve çalışan kalbidir. Allah Azîmüşşan’dan bir bağış, Peygamber Efendimiz’den (s.a.v) bir müjdedir. Evet, Kur’ân-ı Kerîm, tavsiye, emir ve yasaklarıyla gönülleri saadete, hakka ve hidayete kavuşturmak için bu ayda indirilmiştir. Böylesine mübarek bir başlangıca şahitlik eden bu ayın adı, Allah indinde ramazandır. Ramazan öyle bir aydır ki, içinde bin aya bedel bir gece olan Kadir gecesi saklıdır. Bir gün bir grup sahâbî, Peygamber Efendimiz’e giderek, “Yâ Resûlallah, geçmiş...
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."