Dili yalan ve gıybetten kesmek için boş ve lüzumsuz konuşmaları kesmek lazımdır. Bu haller Allah' la kul arasında perde olur. Şu halde göz, gördüğü herşeye meylettiği gibi mubahlara bakarken harama da bakmayı adet edinir.
Aslında şehvet birdir. Nefis neden lezzet alıyorsa o şehvettir. Söz olsun gıybet olsun... hakeza. Dünya nimetleri içinde mest olmak da böyledir.
Dünyalık içinde sevinmek kalbi feyizden keser. Bu kimseler," Ve dünya hayatı ile razı olup onunla mutmain olmuşlardır."(6) ayet-i kerimesinin hükmüne girer. Oysa, bir başka ayet-i kerimede şöyle buyuruluyor:"Halbuki dünya hayatı ahiretin yanında bir yol azığıdır."(7) Bir diğerinde de,"Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlad sahibi olma isteğinden ibarettir..."(8)buyurulmuştur.
İşte bunun için nefsi dünya zinetlerinden soğutup sükut ve fikre, ilahi ilham, taat ve ibadete alıştırmak için terbiye etmek lazım gelir.
Hatime: İnsanlar dört kısımdır.
Birinci grup insanlar, kalplerini Allah' ın zikri ile doldurmuşlardır. Zaruri geçimden başkasına iltifat etmezler. Bunlar sıddık makamındadır.
İkinci grup insanların kalbini dünya ve dünyalık kaplamıştır. Kalplerinde Allah' a yer yoktur. İlmi sohbetleri sevmez, zikirden sıkılırlar. Dilleri ile zikretseler de kalpleri ile bildikleri havayı okurlar.
Üçüncü gruptakiler hem dünya hem de din işleriyle uğraşırlar. Gün olur dünyaları galip gelir, gün olur ahiretleri.
Dördüncü gruptakiler ise dünyalık tarafları kalplerinde galip gelen kimselerdir. Uzun emelleri, bitmeyen hesapları, tükenmeyen arzuları vardır.
Allahu Taela bizleri bu dört gruptan en hayırlısına iltihak eylesin.
(6) Sure-i Yunus,7 (7) Sure-i Ra'd,26 (8) Sure-i Hadid, 20
Tasavvuf ve Nefis/Mehmet ILDIRAR/Sayfa 149
Yorumlar