Ana içeriğe atla

~Sohbetle İrşad~ “Sadık kullarımla beraber olun!”



"...Nakıs olanlar, kamil insanlara baka baka önce 
noksanlıklarını görürler. Sonra güzelin ne olduğunu öğrenirler. Peşinden iyiliği sever, iyi insan olmaya niyetlenirler. Güzel olan çeker, kuvvetli olan etkiler. İnsan fıtratı gördüğüne meyleder. İyileri gören kimsenin kalbinde iyi duygular yeşerir, kötülerle oturup kalkanın içinde ise kötülükler beslenir.
Göz gönlün penceresidir, kulak kalbin habercisidir. İnsan devamlı gördüğü ve işittiği şeylerin esiridir. Bunun için Cenab-ı Hak, “Sakın zalim ve günahkar kimselere yaklaşmayın, yoksa size de ateş dokunur.” (Hud/113) buyurarak, kötülerle aynı mecliste olmak bir yana, onlara yakın olmanın bile nasıl kötü sonuç vereceğine dikkat çekmiştir. “Kalpleri birbirine benzedi” (Bakara/118) ayeti de aynı fikri paylaşan ve aynı atmosferde yaşayan insanların benzer tavırlar sergilediğini göstermektedir.
İlahi sevgi ve güzel ahlakı elde etmek için Yüce Rabbimiz en kısa yolu şöyle gösteriyor: “Sadık kullarımla beraber olun!” (Tevbe/119)
Dr.Dilaver SELVİ /Semerkand Dergisi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elhamdülillah Alâ Külli Hal

" Elhamdülillah Alâ Külli Hal - Her Halimiz İçin Allah'a Hamdolsun" SEN'den gelene, gelmeyene; Ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme, yürekten kocaman bir EYVALLAH ! .. Hz.Mevlana (ks)  

Kıymet Bilene

"Sevdiğin şeylerin sorumluluğunu almazsan, onları kaybedersin..."  Üstün Dökmen

Hubb-ı câh nedir?

Hubb-ı câh, şeytanın kalbe bulaştırdığı bu yedi hastalığın en masum görüneni, en sinsi ve hızlı büyüyeni, bu nedenle de galiba en tehlikelisi. Kabaca “makam sevgisi” diye çevrilen hubb-ı câh’taki “câh”, aslında “dünyevî menfaat, üstünlük ve itibar, insanların teveccühüne mahzar olmayı sağlayan şey” demektir. Böyle bir itibar genellikle idari, siyasi, ilmi bakımdan yüksek bir mevkide bulunmakla kazanıldığından, câh, zamanla “mevki, makam, rütbe” anlamına kullanılır olmuştur. Nitekim bazı kaynaklarda hubb-ı câh yerine, “yönetme, baş olma, liderlik tutkusu” anlamına gelen “hubb-ı riyâset” tabiri tercih edilir. Bu tabirlerdeki “hubb” kelimesiyle de “bir şeye ölçüyü kaçıracak tarzda ihtirasla yönelme”nin kastedildiğini söyleyip hubb-ı câh’ı şöyle tanımlayalım: Sırf insanlar nazarında itibar kazanmak, uhrevî olmayan menfaatler elde etmek için bir mevki ya da makama gelmeyi istemek, bunun için her yolu mübah görmek. Hubb-ı câh, “zühd” dediğimiz, “insanı Allah Tealâ ile meşgul olmak...