Ana içeriğe atla

Efendim (Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Ve Ala Ali Seyyidina Muhammed)

   Dinlemeye doyamadığım muhteşem bir eser...Öyle bir aşk ve muhabbetle yazılmış ki dinleyen insana Efendim(sav) sanki yanındaymış hissi veriyor...Bu ilahiyi dinlemek insan gönlüne şifa,huzur,muhabbet inanmayan dinlesin.... :) ne dediğini anlamadan dahi alıp götürmekte ki Türkçe manasıyla dinlemek ayrı bir rahmet o yüzden sizler için Türkçe manası buyrun ....

               
 Essubhu beda min tal’atihi - Sabah nurunu O’nun çehresinden aldı
Velleylü deca min vefratihi - 
Gece ise karanlığını O’nun siyah saçlarından aldı
Fakar Rusulâ fazlan ve âlâ - 
O fazilet ve ulviyeti ile bütün resullerden üstün oldu
Ehdes sublâ li delâ le tihi - Hidayete erenler yolunu O’nun delaleti ile buldu 

Kenzül kerami mevlenniami - Cömertlik hazinesi o hazineden ihsan edendi
Hâdil ümemi li şeriatihi - 
Toplumları dinine ve hidayetine erdirdi
Ez kennesebi a’lel-hasebi - 
Soyu çok temiz, şerefi pek yücedir
Küllü’l-arabi fi-hizmetihi - 
Bütün Araplar O’nun hizmetindedir


Sâate şeceru natakal haceru - Ağaçlar huzurunda koştu, taşlar dile gelip konuştu
Şakkal kameru bi işaretihi - 
O’nun işareti ile ay ikiye yarıldı

Cibrili etâ leylete Esrâ - 
İsra gecesi Cebrail (a.s.) O’na geldi
Ver-Rabbü de’â li-hazretihi -
 Ve Rabbi O’nu huzuruna davet etti

Nâdeş-şerefâ vallâhu afâ - 
O büyük rütbelere nail oldu
Amma selafâ min ümmetihi - 
Allah (c.c.) da O’nun ümmetini affetti
Fe Muhammeduna Hü ve Seyyidina -
 
Bizim Muhammedimiz (s.a.v.) ki O bizim efendimizdir
Fel izzülenâ bi icabetihi - 
O’nu kabul ettiğimiz için şeref bize aittir


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elhamdülillah Alâ Külli Hal

" Elhamdülillah Alâ Külli Hal - Her Halimiz İçin Allah'a Hamdolsun" SEN'den gelene, gelmeyene; Ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme, yürekten kocaman bir EYVALLAH ! .. Hz.Mevlana (ks)  

Kıymet Bilene

"Sevdiğin şeylerin sorumluluğunu almazsan, onları kaybedersin..."  Üstün Dökmen

Hubb-ı câh nedir?

Hubb-ı câh, şeytanın kalbe bulaştırdığı bu yedi hastalığın en masum görüneni, en sinsi ve hızlı büyüyeni, bu nedenle de galiba en tehlikelisi. Kabaca “makam sevgisi” diye çevrilen hubb-ı câh’taki “câh”, aslında “dünyevî menfaat, üstünlük ve itibar, insanların teveccühüne mahzar olmayı sağlayan şey” demektir. Böyle bir itibar genellikle idari, siyasi, ilmi bakımdan yüksek bir mevkide bulunmakla kazanıldığından, câh, zamanla “mevki, makam, rütbe” anlamına kullanılır olmuştur. Nitekim bazı kaynaklarda hubb-ı câh yerine, “yönetme, baş olma, liderlik tutkusu” anlamına gelen “hubb-ı riyâset” tabiri tercih edilir. Bu tabirlerdeki “hubb” kelimesiyle de “bir şeye ölçüyü kaçıracak tarzda ihtirasla yönelme”nin kastedildiğini söyleyip hubb-ı câh’ı şöyle tanımlayalım: Sırf insanlar nazarında itibar kazanmak, uhrevî olmayan menfaatler elde etmek için bir mevki ya da makama gelmeyi istemek, bunun için her yolu mübah görmek. Hubb-ı câh, “zühd” dediğimiz, “insanı Allah Tealâ ile meşgul olmak...