Ana içeriğe atla

~Deryadan İnciler~

*Sâdât-ı kiramın önde gelenlerinden İmam Cafer-i Sadık k.s. şöyle der:
*Namaz takva sahiplerinin yakınlık sebebidir.
*Hac ise tüm zayıf, güçsüz olanların cihadıdır.
*Bedenin zekâtı oruçtur.
*Amel etmeksizin dua eden kimse yaysız ok atan kimse gibidir.
*Rızkınızın size ulaşmasını sadakatle isteyin.
*Mallarınızı zekâtla koruyunuz.
*İktisat eden, tutumlu davranan fakir düşmez.
*Tedbir geçimin yarısıdır.
*Kim anne ve babasını üzerse itaat etmemiş sayılır.
*Her kim musibet anında ellerini dizlerine vurur dövünürse, kazandığı ecri boşa çıkar, kaybolur.
*Hiç şüphesiz Allah Tealâ musibet miktarınca sabır indirir.
*Rızkı da geçimi sağlayacak derecede verir.
*Her kim maişetini ölçülü şekilde sağlar, israfa kaçmazsa Allah o kimseye rızıklar ihsan eder.
*Her kim de saçıp savurur, israf ederse Allah ona rızkını daraltır, onu mahrum eder.
Ebu Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ / Semerkand Dergisi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elhamdülillah Alâ Külli Hal

" Elhamdülillah Alâ Külli Hal - Her Halimiz İçin Allah'a Hamdolsun" SEN'den gelene, gelmeyene; Ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme, yürekten kocaman bir EYVALLAH ! .. Hz.Mevlana (ks)  

Kıymet Bilene

"Sevdiğin şeylerin sorumluluğunu almazsan, onları kaybedersin..."  Üstün Dökmen

Hubb-ı câh nedir?

Hubb-ı câh, şeytanın kalbe bulaştırdığı bu yedi hastalığın en masum görüneni, en sinsi ve hızlı büyüyeni, bu nedenle de galiba en tehlikelisi. Kabaca “makam sevgisi” diye çevrilen hubb-ı câh’taki “câh”, aslında “dünyevî menfaat, üstünlük ve itibar, insanların teveccühüne mahzar olmayı sağlayan şey” demektir. Böyle bir itibar genellikle idari, siyasi, ilmi bakımdan yüksek bir mevkide bulunmakla kazanıldığından, câh, zamanla “mevki, makam, rütbe” anlamına kullanılır olmuştur. Nitekim bazı kaynaklarda hubb-ı câh yerine, “yönetme, baş olma, liderlik tutkusu” anlamına gelen “hubb-ı riyâset” tabiri tercih edilir. Bu tabirlerdeki “hubb” kelimesiyle de “bir şeye ölçüyü kaçıracak tarzda ihtirasla yönelme”nin kastedildiğini söyleyip hubb-ı câh’ı şöyle tanımlayalım: Sırf insanlar nazarında itibar kazanmak, uhrevî olmayan menfaatler elde etmek için bir mevki ya da makama gelmeyi istemek, bunun için her yolu mübah görmek. Hubb-ı câh, “zühd” dediğimiz, “insanı Allah Tealâ ile meşgul olmak...