Ana içeriğe atla

“Elhamdülillah”

BÜYÜK SÛFÎLERDEN Serî es-Sâkatî, Cüneyd-i Bağdâdî’nin dayısı ve mürşidi, Mâruf-u Kerhî’nin ise talebesiydi.
Kendisi, şöyle derdi:
“Bir kere ‘elhamdülillah’ dediğim için, otuz senedir istiğfar etmekteyim.”
“Bu nasıl olur?” denilince, Serî es-Sâkatî başından geçen şu olayı anlattı:
“Bir keresinde Bağdat’ta büyük bir yangın çıkmıştı. Yolda beni karşılayan bir adam:
‘Merak etme, senin dükkânın yangından kurtuldu’ dedi.
Ben de, bu habere sevinerek:
‘Elhamdülillah’ dedim.
Müslümanların başına bir felâket geldiği vakitte kendim için hayır isteyerek ‘Elhamdülillah’ dediğim için, otuz senedir pişmanlık duyuyorum.”

İsmail Örgen

Yorumlar

belguzaranne.blogspot.com dedi ki…
gunaydın hayırlı kandıller

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elhamdülillah Alâ Külli Hal

" Elhamdülillah Alâ Külli Hal - Her Halimiz İçin Allah'a Hamdolsun" SEN'den gelene, gelmeyene; Ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme, yürekten kocaman bir EYVALLAH ! .. Hz.Mevlana (ks)  

Kıymet Bilene

"Sevdiğin şeylerin sorumluluğunu almazsan, onları kaybedersin..."  Üstün Dökmen

Hubb-ı câh nedir?

Hubb-ı câh, şeytanın kalbe bulaştırdığı bu yedi hastalığın en masum görüneni, en sinsi ve hızlı büyüyeni, bu nedenle de galiba en tehlikelisi. Kabaca “makam sevgisi” diye çevrilen hubb-ı câh’taki “câh”, aslında “dünyevî menfaat, üstünlük ve itibar, insanların teveccühüne mahzar olmayı sağlayan şey” demektir. Böyle bir itibar genellikle idari, siyasi, ilmi bakımdan yüksek bir mevkide bulunmakla kazanıldığından, câh, zamanla “mevki, makam, rütbe” anlamına kullanılır olmuştur. Nitekim bazı kaynaklarda hubb-ı câh yerine, “yönetme, baş olma, liderlik tutkusu” anlamına gelen “hubb-ı riyâset” tabiri tercih edilir. Bu tabirlerdeki “hubb” kelimesiyle de “bir şeye ölçüyü kaçıracak tarzda ihtirasla yönelme”nin kastedildiğini söyleyip hubb-ı câh’ı şöyle tanımlayalım: Sırf insanlar nazarında itibar kazanmak, uhrevî olmayan menfaatler elde etmek için bir mevki ya da makama gelmeyi istemek, bunun için her yolu mübah görmek. Hubb-ı câh, “zühd” dediğimiz, “insanı Allah Tealâ ile meşgul olmak...