Ana içeriğe atla

Cumamız Mübarek Olsun...

 
Hz. Ali r.a şöyle demiştir;
" Sahip olduğun dünyalıklar seni çok sevindirmesin. Elden kaçırdığın şey de seni fazla üzmesin. Sevincin, yapıp ortaya kouduğun salih amellerle olsun. Üzüntün ise yapamadığın vazifelere, ihmal ettiğin ibadetlere karşı olsun. Meşguliyetin ahiretin, gayretin ölümden sonrası için hazırlık olsun.Nice uzak görülen şeyler vardır ki aslında çok yakındır. Garip, sevdiği kimsesi olmayan kimsedir. Samimi arkadaş, sana gıyabında sadakat gösterendir. Kötü zan seni sevdiğin dostundan uzaklaştırmasın. Kerem ve çömertlik ne güzel ahlâktır! Hayâ, güzel olan her şeye götüren sebeptir. En sağlam tutamak takvadır. Şüphesiz, senin faydana olan dünyalıklar, ancak ahiretini ıslah edip düzelttiğin şeylerdir.Rızık iki kısma ayrılır; Biri senin aradığın rızık, diğeri ise seni arayan rızık. Bu öyle bir rızıktır ki, sen ona gitmezsen bile o sana gelir. Olan olaylara bak, olacaklar hakkında sonuçlar çıkar. Çünkü işler birbirine benzer." 
Semerkand Dergisi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elhamdülillah Alâ Külli Hal

" Elhamdülillah Alâ Külli Hal - Her Halimiz İçin Allah'a Hamdolsun" SEN'den gelene, gelmeyene; Ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme, yürekten kocaman bir EYVALLAH ! .. Hz.Mevlana (ks)  

Kıymet Bilene

"Sevdiğin şeylerin sorumluluğunu almazsan, onları kaybedersin..."  Üstün Dökmen

Hubb-ı câh nedir?

Hubb-ı câh, şeytanın kalbe bulaştırdığı bu yedi hastalığın en masum görüneni, en sinsi ve hızlı büyüyeni, bu nedenle de galiba en tehlikelisi. Kabaca “makam sevgisi” diye çevrilen hubb-ı câh’taki “câh”, aslında “dünyevî menfaat, üstünlük ve itibar, insanların teveccühüne mahzar olmayı sağlayan şey” demektir. Böyle bir itibar genellikle idari, siyasi, ilmi bakımdan yüksek bir mevkide bulunmakla kazanıldığından, câh, zamanla “mevki, makam, rütbe” anlamına kullanılır olmuştur. Nitekim bazı kaynaklarda hubb-ı câh yerine, “yönetme, baş olma, liderlik tutkusu” anlamına gelen “hubb-ı riyâset” tabiri tercih edilir. Bu tabirlerdeki “hubb” kelimesiyle de “bir şeye ölçüyü kaçıracak tarzda ihtirasla yönelme”nin kastedildiğini söyleyip hubb-ı câh’ı şöyle tanımlayalım: Sırf insanlar nazarında itibar kazanmak, uhrevî olmayan menfaatler elde etmek için bir mevki ya da makama gelmeyi istemek, bunun için her yolu mübah görmek. Hubb-ı câh, “zühd” dediğimiz, “insanı Allah Tealâ ile meşgul olmak...