Ana içeriğe atla

".... kendini affettirmeyene yazıklar olsun...”



Zaman çok hızlı akıyor. Daha dun gibi veda etmiştik ona.Hüzünle arkasından bakakalmıştı çoğumuz. Kim bilir kaç yıldır hep böyle oluyordu: Bizi arkasında, eli böğründe bırakıp gidiyordu. Camilerden, minarelerden bir çığlığa, bir içli ağlayışa dönüşen elvedalarla uğurluyordu konu. Bir daha gelir miydi, daha doğrusu bizimle bir daha buluşur muydu acaba? Ya da asıl dert ettiğimiz: Bizi bir daha bulur muydu?

Derken, işte geldi yine, çok şükür. Bereketiyle, feyiz ve ruhaniyetiyle gölgesi üzerimize düştü yine. Şehrimize, sokak ve caddelerimize bir hareket ve heyecan geldi. Pazarlarımıza bolluk ve bereket getirdi.Kalplerimizde tarifi imkansız bir kıpırtı, evlerimizde tatlı bir telaş… Bundan dolayı hamd ve şükür etmeliyiz Cenab-ı Mevla’ya.

Evet, Ramazan-ı şerif geldi yine.
Bizi arındırmak, paklamak için bir fırsat daha verdi bize Yaradanımız.Günahlarımızdan pişman olmak, hatalarımızı tamir etmek, daha doğrusu kendimize çeki düzen vermek için bir yeni sayfa daha açtı önümüze. Affedici ve bağışlayıcı olan Rabbimiz yine merhamet etti bizlere.

Onun gelişi, mü’mini sevindirir...
Ramazan-ı şerifin gelişine sevinmek, bir iman belirtisidir.Hayatında onun hatırına, o geldi diye değişiklik yapanlara Ramazan, rahmetler yağdırır, bolluk ve bereket getirir.Ki ancak onun kıymetini bilen, onu hakkıyla karşılayıp ağırlayanlar, ondan hakiki anlamda istifade edebilirler.

Onun gelişiyle heyecanlanmayan, gidişiyle hüzünlenmeyen bir gönüle Ramazan’ın uğradığını söylemek ne mümkün..

Ramazan’ın kalbinde ve gönül dünyasında devrim yapmadığı kimseye hangi bereket ve rahmetten söz edilebilir ki..?
Kur’an-ı Kerim ayı olarak tanıtıyor bu ayı Rabbimiz: “Ramazan ayı ki onda Kur’an nazil oldu…” İçinde oruç, teravih,fıtır sadakası gibi birçok büyük ibadeti barındırdığı halde bu ayın özellikle aziz Kur’an’la vasıflandırılmış olması dikkatlerimizdenkaçmamalı. Öyleyse bu ayı, Kitabımızla geçirmek,onun mesajıyla yoğrulmak için bir fırsat bilmeken büyük ödevimiz olmalı. Resulullah’ın yaptığı gibi, tefekkürle,mukabele ve mutalaa ile bu ayı zenginleştirmeli,ondaki güzelliklerinden istifade etmeye çalışmalıyız. Recep Allah’ın, Şaban Hazret-i Peygamber’in ve Ramazanda Müslümanların ayı olarak takdir edilmiş. Ne mutlu, ne mübarek bir taksim!

Ve “Ramazan gelip geçtiği halde kendini affettirmeyene yazıklar olsun” (1) şeklindeki kutlu uyarı var bir de. Bu ayın bereketini ifade etmek için başka söze hacet mi var?



Evet, Ramazan-ı şerif geldi. Hoş geldi, safalar getirdi.
Allah Tealadan bu ayın feyiz ve bereketinden hepimizi nasiptar etmesini diliyor, tüm Müslüman kardeşlerimizin kurtuluş ve felahına, maddi ve manevi toparlanmalarına vesile olmasını niyaz ediyoruz.

SAADETTİN ACAR | Temmuz | 2013 
(1)Ebu Hüreyre (ra) rivayet ediyor.
Resulullah (asm) şöyle buyurdular:
Yanında benim adım anıldığı halde bana salavat getirmeyen kişinin burnu yere sürtülsün. Üzerinden Ramazan gelip geçtiği halde günahları bağışlanmayan kişinin burnu yere sürtülsün. Anne ve babası, yanında ihtiyarladığı halde onları razı ederek Cennete giremeyen kimsenin burnu yere sürtülsün.
Camiüssağir-4459


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elhamdülillah Alâ Külli Hal

" Elhamdülillah Alâ Külli Hal - Her Halimiz İçin Allah'a Hamdolsun" SEN'den gelene, gelmeyene; Ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme, yürekten kocaman bir EYVALLAH ! .. Hz.Mevlana (ks)  

Kıymet Bilene

"Sevdiğin şeylerin sorumluluğunu almazsan, onları kaybedersin..."  Üstün Dökmen

Amin...

Arz-ı hâl etmez dil-i gamdîdemiz dildâre de  Etmesin muhtâc Rabbim yâre de ağyâre de Süleyman Nazif