Gönül Yapmak, Gönül Yıkmak Kalb başkadır, gönül başkadır. İkisi bir şey değildir. Kalb nasıl insanda ise, gönül de kalbdedir. Amma, şerefte, büyüklükte; gönülden daha şerefli, ondan daha büyük, ondan daha değerli bir yaratılmış yoktur. Resulullah s.a.v Efendimiz bir hadis-i şerifinde söyle buyurdu ; "Allah ilk önce Muhammed 'in nurunu yarattı; Allah, ilk önce Muhammed'in ruhunu yarattı.." İşte yaratılma sırası bundan sonra gönüle gelmiştir. Gönül dedikleri; şekli belli, rengi belli, yeri belli bir şekilde tasavvur edilemez. Anlatmakla, misal getirmekle de olur şey değildir. O, kalbin köşelerinden bir köşedir. Kalb ilahi tecelli geldiği zaman, o gönül titremeye baslar. Titrerken de, Yüce Allah’ın o gönüle ikramı ve ihsanı olarak tecelli halinde özel bir hediye ihsan eder. O titrediği sırada, ilahi hediye, o gönülde kendisi için ayrılan bir an içinde olur biter. Gelen hediye; yumurta seklinde bir cevher şişe gibi olup içi nur doludur. Gönül onu elinde tutar gibi, tutar
"Allah (c.c) yolunda en büyük sermaye iman ve sevgidir. Bir şeye inanmayan onu sevemez; sevemeyen, sevdiğine hizmet edemez. Bu yol, sevgiyle başlar, sabırla devam eder.Hak yolunda sabırsız yol alınmaz...Usulünce gidilmezse, hedefe varılmaz...."