Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart 9, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

~Mürşidden Maksat~

“Kendinden (bütün nefsî arzularından) kurtulup da bir zindenin (mürşid-i kâmilin) gönlüne ülfet peydâ eden kimselere ne mutlu!” Hz. Mevlânâ Tasavvuf ve tarikat “ruhanî bir talimdir”. Aynı manaya gelen bu iki kelime, insanın manevî dünyasını yoğurur. Beden, yani madde belli, herkes tarafından biliniyor. Maneviyat ise o kadar belli değil. Ruh, bizim maneviyatımızdır. Fakat onun hakkında yeterli bilgimiz yoktur. Tarikatın özü, zikirden zevk almaktır. Tarikata giren insana denebilir ki, “Salavat çek, tövbe istiğfar ve zikirle meşgul ol.” Aynı şeyi, yani aynı zikri iki kişi yapar; birine yaptığı zikirden bıkkınlık gelir, diğeri şevk ve heyecan içinde zikre devam eder. Zikri herkes çekebilir amma, zevk alma meselesi başkadır. Adamın işi yorucudur. Eve geldiğinde yorgundur. Açtır. Uykusuzdur. Yatsı namazından sonra abdestini alır, kıbleye döner, namazda oturur gibi oturur. ‘Allah’ demeye başlar. Yorgunluğunu, açlığını, uykusuzluğunu unutur. Zikirle meşgul olur. Bu hali yakalamaya ç