Ana içeriğe atla

Gavs-ı Bilvanis Onbeşinci Sohbetden



Bunca Allah(cc) dostları, mürşid-i kamiller sadat-ı kiram vardır.

   Bu zatlarin bu kadar yüce olmalarının sebebi,Peygamber´in(s.a.v.)şeriatına  uygun hareket etmeleridir.

Peygamber (s.a.v.) bir hadislerinde:
"Ümmetimin alimleri Beni Israil´in Peygmaberleri gibidirler." buyuruyorlar.["Alimler, peygamberlerin varisleridir." Ebu Davud ilim1; Tirmizi ilim 19; Buhari ilim 10;]
Yani ümmetimin evliyası beni Israil Peygamberleri gibidir. Hasa Peygamberlikle mukayese edilmez evliyalik. Ama buradaki mukayese hidayet yönündendir.
Ümmetimden cıkan evliyalarin cok hidayete vesile olacaklarına işarettir. Bu Hadis-i Şerif, Peygamber (s.a.v.)´in ümmetinden öyle evliyalar cikmis ki, büyük hidayetlere vesile olmuşlardır. Milyonlarca kişinin hidayetine sebep olmuş, vasıta olmuş evliyalar vardır Ümmet-i Peygamber(s.a.v.) içinde.
Fakat Peygamberlerden ise öyleleri gelmiş ki ancak kendi nefsini hidayete erdirebilmiş, Peygamberlikleri kendi Nefislerine münhasir olmuş.
Bazi Peygamberler ise ancak ailesinin hidayetine vesile olabilmiştir. Bazıları ise ancak muhitinin hidayetine vasıta olmuşlardir.
Mesela Nuh Peygamber (a.s.) dokuzyüzelli sene ömür sürmüş ancak kırk kişiyi imana getirebilmiş. Hanımı ve oğlu bile imana gelmeyenler arasında kalıp küfürle gitmişlerdi.
Fakat Ümmet-i Muhammed ´in (s.a.v.) evliyalarından, Gavs gibi, Şah-ı Hazne gibi, Mevlana Halid gibi, Imam-i Rabbani (k.s.) gibi zatlar cok büyük hidayetlere vasita olmuşlardir. Mevlana Halid´in dörtyüz tane halifesi varmış. Imam-i Rabbani´nin oglu Şeyh Masum ise dörtbin tane halife cıkarmış. Işte böyle büyük hidayetlere, Ümmet-i Peygamber´in irşadına vasıta olmuşlardir.
Bütün Bunlara sebep o evliyaların hal ve hareketlerinin hayatlarının tamamen Peygamber (s.a.v.) şeriatına uygun olmuş olmasındandır, kendilerinden şeriate muhalefet gelmediği içindir ki Rabbül Alemin bu kadar büyük etmiş yüceltmiş onların ellerine bunca hidayet vermiş.
Peygamberin (s.a.v.) şeriatına göre hareket eden, muhalefet etmeyen kimse bilsin ki kazancı cok büyüktür. Şayet insan şeriata muhalefet üzere olursa, bilsin ki zındıklık yolundadir.
Insan şeriata muhalefet üzere olursa, bilsin ki işi başa gitmez, devam etmez. Çabuk tükenir, çabuk zeval bulur, çabuk bozulur aynen karın, yaz sıcağına dayanamaması gibi. Kar, ne kadar çok olursa olsun, yazın güneşine dayanamayarak eriyip yok oldugu gibi, insanin ameli de ne kadar çok olsa, ne kadar veliliği dillere destan olsa, Peygamberin şeriatına uygun değilse zevale mahkumdur.
Rabbul-alemin bir tek yol koymuş önümüze, on yol değil. Rahatlıkla kendisine yönlenebilmemiz için önümüze koydugu biricik yol Peygamberin (s.a.v.) şeriatıdır. Ondan başka yol yoktur.
Şeriata uygun, muhalefetsiz yapılan her hareket Allah´in yanında makbuldür. Sahibine fayda temin eder. Menfaatsiz olmaz.
Şeriata muhalefet yapılırsa amelin sahibine hiç faydası olmaz Hepsi boşa gider. Isterse aksama kadar amel etsin.
Tarikatte de böyledir. Şeriata muhalefet edilmedikce hidayet yolu açıktır. Şeriata muhalif hareket olmayan hulefanin, sadat´in elinden hidayet olmaz.
Kendisine şeriata muhalif hareket olmayan hulefadan, Sadat´tan istifade edilip hidayete ulaşılabilir.
Şeriatta yahut tarikata muhalefet eden hulefa nasibsizdir. Hidayete nasibi yoktur. Hidayete vasıta olamaz. Çünkü kendisi hidayete gelmemiş ki bir başkasının hidayetine vasıta olsun.
Şeyh Seyyid Abdülhakim El-Hüseyni (K.S.)
Sohbetler Kitabından
Onbeşinci Sohbet


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elhamdülillah Alâ Külli Hal

" Elhamdülillah Alâ Külli Hal - Her Halimiz İçin Allah'a Hamdolsun" SEN'den gelene, gelmeyene; Ne şekilde belirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme, yürekten kocaman bir EYVALLAH ! .. Hz.Mevlana (ks)  

Kıymet Bilene

"Sevdiğin şeylerin sorumluluğunu almazsan, onları kaybedersin..."  Üstün Dökmen

Amin...

Arz-ı hâl etmez dil-i gamdîdemiz dildâre de  Etmesin muhtâc Rabbim yâre de ağyâre de Süleyman Nazif