Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ey Can...

Ey Can...   "Kazandıkça bölüşemiyorsan elini sorgula.   Konuştukça kırıcı oluyorsan dilini sorgula.   Yürüdükçe menzilden çıkıyorsan yolunu sorgula.   Ömür geçtikçe yerinde sayıyorsan gününü sorgula.   Sevildikçe  vefasızlaşıyorsan  gönlünü sorgula.   Hangi halde olursan ol sonunu sorgula..."   Hz. Mevlana ( ks )

~BERABERLİK~

~BERABERLİK~ Ebu Osman Said bin İsmail el-Hiri (r.a) şöyle demiştir:   -“Allah (c.c.) ile olan beraberlik; edepli olmak ve daima O’nu ve heybetini hatırlamakla, -Peygamberimiz (s.a.v) ile olan beraberlik; onun sünnetine ittiba etmek, fıkıh neyi gerektiriyorsa onu yapmakla, -Allah dostlarıyla olan beraberlik; onlara hürmet ve hizmet etmekle, -Aile ile olan beraberlik; onlara güzel ahlakla muamele etmekle, -Din kardeşinle olan beraberlik; harama düşmemek şartıyla onlarla görüşmeye ve sohbete devam etmekle, -Cahillerle olan beraberlik ise onlara şefkat ve dua ile yaklaşmak ile olur.”  (Es-Seyyid Muhammed b. Alevi el-Maliki el-Haseni, Mefahim)

~ Gençlere "Haya" Yakışır ~

Allah Resulu (sav) Ensar’dan bir kişinin yanından geçerken, onun kardeşini utanmaktan vazgeçirmeye çalıştığını gördü. “Onu kendi haline bırak; çünkü haya imandandır!” buyurdu. Haya mümin ahlâkıdır. Edep, kulluk ve tüm güzellikler haya ile gelir. Şimdilerde anne-babasının, öğretmeninin yanında bacak bacak üstüne atabilen, uzanabilen, kendinden büyüklerin huzurunda hiç çekinmeden sigara içebilen gençlik, haya duygusundan yoksun olduğu için bu halde. Eskiden bir şarkıyı güftesindeki bazı uygunsuz cümlelerden ötürü reddederken şimdi güftesi bir uçtan bir uca ahlâksız, klibi tamamıyla müstehcen şarkıları çocuğumuzun dilinde duyduğumuzda "Ne güzel de sesi varmış benim yavrumun!" demekle yetiniyoruz. Genç kızımız ve oğlumuzla beraber izlediğimiz dizilerde hoşumuza gitmeyen bir bölüm olursa zaplayıp, bir müddet sonra aynı kanala dönerek eğlencemizden ödün vermiyoruz. Eğlence, espri, popüler kültür derken çoğalan eksilerimizin arasında çocuklarımıza “haya”dan bahsetmek akl

Efendim (Allahumme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Ve Ala Ali Seyyidina Muhammed)

   Dinlemeye doyamadığım muhteşem bir eser...Öyle bir aşk ve muhabbetle yazılmış ki dinleyen insana Efendim(sav) sanki yanındaymış hissi veriyor...Bu ilahiyi dinlemek insan gönlüne şifa,huzur,muhabbet inanmayan dinlesin.... :) ne dediğini anlamadan dahi alıp götürmekte ki Türkçe manasıyla dinlemek ayrı bir rahmet o yüzden sizler için Türkçe manası buyrun ....                  Essubhu beda min tal’atihi -   Sabah nurunu O’nun çehresinden aldı Velleylü deca min vefratihi -   Gece ise karanlığını O’nun siyah saçlarından aldı Fakar Rusulâ fazlan ve âlâ -   O fazilet ve ulviyeti ile bütün resullerden üstün oldu Ehdes sublâ li delâ le tihi -  Hidayete erenler yolunu O’nun delaleti ile buldu  Kenzül kerami mevlenniami -   Cömertlik hazinesi o hazineden ihsan edendi Hâdil ümemi li şeriatihi -   Toplumları dinine ve hidayetine erdirdi Ez kennesebi a’lel-hasebi -  Soyu çok temiz, şerefi pek yücedir Küllü’l-arabi fi-hizmetihi -   Bütün Araplar O’nun hizmetindedir Sâate şeceru

~Dünya Malı , Ahiret Saadeti~

Allah Tealâ Hazretleri, dünya malının geçici olduğunu, fani olduğunu, tatlı bir yeşillik olduğunu, Habib-i Hüda s.a.v. Efendimiz vasıtasıyla bize bildirmiştir. Efendimiz s.a.v. buyurmuştur ki: “Dünya tatlı bir yeşilliktir. Allah Tealâ sizin ne yapacağınızı görmek için, sizi yeryüzüne halife gönderdi. İsrailoğulları refaha kavuştukları zaman, elbise, koku, ziynet, ev eşyası ve kadınlar­la zevk ederek, ahireti unuttu. Ahireti kaybetti.” Yine Rasul-i Kibriya s.a.v. Efendimiz bir başka hadis-i şerifte şöyle buyurdu: “Servet çokluğu sizi gaflete düşürmesin, malınızın çokluğu sizi kandırma­sın. İnsanoğlu malım, malım der, durur. Halbuki senin malın ve servetin, yiyip içti­ğin, giyip yok ettiğindir.” Evet; malım malım der, övünür dururuz. Halbuki senin malım değin, ye­diğindir, giydiğindir, eskitip yok ettiğindir. Giymek suretiyle eskitip yok ettiklerin ve Allah için verdiklerin Allah hesabına vardır. Geride bulunan her şey bir gün seni terk eder, sana yar olmaz. Bir de ş

~La Tahzen, İnnALLAHe-l meana~

   ~Üzülme, Allah Bizimle~ Peygamber Efendimiz s.a.v.’in en yakın dostu, hicret ve mağara arkadaşı Hz. Ebu Bekir Sıddîk r.a. hicret esnasında Sevr Mağarası’nda iken başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor: Allah Rasulü s.a.v. ile birlikte mağarada idim. Bizi arayan müşriklerin ayaklarını gördüm. İçlerinden biri eğilip baksa bizi görecekti. Allah Rasulü’ne: – Ey Allah’ın Rasulü! Onlardan biri başını eğip ayaklarının arasına baksa bizi görecek, dedim. O şöyle buyurdu: – Ey Ebu Bekir! Üçüncüsü Allah olan iki kişi hakkında zannın nedir? Üzülme. Allah bizimle beraberdir. Böylece Allah Rasulü s.a.v. ona ve ümmetine Allah ile beraber olmayı, tevekkülü ve teslimiyeti öğretiyordu. Allah Tealâ Rasulü’nü müşriklerden muhafaza ediyordu.    (Buharî; Müslim; Tirmizî. Ayrıca bkz. Tevbe Sûresi, 40’ncı ayet)   Semerkand Dergisi