Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
~Rahmet Kapısında~ “Mümin, günahını üzerine düşecek bir dağ gibi gözünde büyütür. Münafıksa, günahını burnuna konmuş bir sinek gibi küçük görür.” (Buharî) Önemli bir hata yapmış, sonra da içtenlikle pi şman olmuş bir yakınımızı düşünelim. Onun üzüntülü haline biz de içleniriz. Yaşadığı pişmanlık hali, ahı vahı kalbimizi yumuşatır. Bu kişinin hatası bize karşı ise af dilediğinde yumuşar, ziyadesiyle duygulanırız. Aslında sevdiklerimize karşı kırgınlıklarımız, öfkelerimiz çoğunlukla sadece bir özür dileme sözü bekler. Güneş gören kar gibi erir gider bir anda. Bütün bunlar insanlar arasında pişmanlığın, özür dilemenin ne kadar güzel duygulara yol açtığını gösterir. Bir de rahmeti her şeyi kuşatmış olan, bizi çok seven Rabbimizin, bir kulu hüzünle başını öne eğdiğinde ona nasıl merhamet edeceğini, bu duruma nasıl sevineceğini düşünelim. Bir hadis-i şerifte, bir kul tevbe ettiğinde Allah Tealâ’nın, yiyecek ve içeceklerini yüklediği bineğini çölde kaybetmiş bir adam çaresiz

Ebu Zer sizin gibi salak değildi...

Ebu Zer sizin gibi salak değildi/Salih TUNA İhvan-ı Müslimin'in Suriyeli merhum alimlerinden Mustafa Sibai'nin 'İslam Sosyalizmi'nden İranlı Ali Şeriati'nin 'İslam Sosyoojisi'ne kadar birçok eser İslam'ın 'anamalcılığa' karşı tavrını yıllar öncesinden net bir şekilde ortaya koymuştu. İhvan-ı Müslimin'in Mısırlı önderlerinden Seyyid Kutub'un 'İslam - Kapitalizm Çatışması' da ilk gençlik yıllarımızda elden elde dolaşan kitaplar arasındaydı. Yani sizin anlayacağınız 'Antikapitalist Müslümanlar' muhabbeti öyle yerden bitme bir şey değildir. Yeni olan, bu arkadaşlarımızın gitgide ezan okuyan saatlere dönüşmesidir. Hani var ya Japon işi cihazlar, onu diyorum. (Halit Refiğ'in 'Teyzem' filminde bu cihazla ilgili bir sahne vardı, aklıma geldi mi hala gülerim.) Kapitalizmin en büyük hünerlerinden biri de kendisine karşı çıkanları bile, yeri geldiğinde bi güzel ambalajlayıp ürün halinde piyasaya sürmesidi

Bozukluk Ezelde Varmış... :(

Seyyid Kutub idam sehpasına götürülürken bir Ezher müftüsü de kelime-i şehadet Getirmesi için yanında gider, -Müftü: Ölmeden önce kelime-i Şehadet getir -Seyyid Kutub: "Sen bu komediyi tamamlayan son figürmüsün? Sen o dediğin kelime ile ekmek yiyorsun, o kelimeyi söylediğin için Ezher'de sana maaş veriyorlar. Bense O kelime için ipe çekiliyorum..." ( Seyyid Kutup Rahimehullah )